‘MARDİNLİ AMAZON’
ACILARINI BAŞARILARA DÖNÜŞTÜREN BİR KADININ HİKÂYESİ
Benim hikâyem, acılarını başarılara dönüştürmeyi başarmış bir aşiret kızının hikâyesi… Daha 3 yaşındayken lunaparkta ilk defa karşılaştığı büyük bir deveyi görünce heyecanlanarak peşine takılıp onu takip eden, saatlerce kaybolan ama kaybolduğunun farkında bile olmadan hayallerine koşan cesur bir deli kızın hikâyesi… Tüm çocukluğunu büyümeyi bekleyerek ve annesine her fırsatta ne zaman büyüyeceğini sorarak geçiren; başarılarla dolu hikâyesinin aktörlüğüne soyunmuş Leyla Bilen’in hikâyesi…
Doğudan Batıya uzanan serüveninde amazon kadınlar gibi mücadele ederken acının her çeşidini tadarak yol aldı. Törelerin koskocaman bariyerler ördüğü tutucu bir toplumda, dedikodulara kulağını tıkayarak yüreğinin sesini takip etmek hiç de kolay değildi belki ama zorlukları atlatmak ve acıları dönüştürmek misyonu, çoktan hücrelerine işlemişti bile. “Kız çocuğu okumaz” dediler; inat etti ve okudu. “Kız çocuğu, top oynayamaz” dediler; duymadı ve tam 7 yıl boyunca basketbol oynadı. Hem okul takımının hem de Mardin’in lisanslı ilk bayan basketbol takımının kaptanı oldu. “Şortla maça çıkamazsınız” dediklerinde kaptan olarak takımına “haydi kızlar, bu ilki biz başlatacağız” dedi ve kızlar, o tarihten beridir şort giyinerek maçlara çıkıyorlar.
Her sabah evden okula servisle gittiği Kızıltepe-Mardin yolunun dağlarla çevrili her virajını geçişinde yolları, ‘yaşam yolu’; virajları ‘yaşam mücadelesi’; zirveleri ise ‘hedeflerinin zaferlere dönüştüğü anlar’ olarak zihnine kodladı. Tüm aşiret üyelerinin hiddetle ve şiddetle kınayarak kızların üniversite okumaları konusundaki tehditlerine baş kaldırarak Mardin’den çıkıp Bilkent’e okuyamaya gitti. Eğitim hayatındaki başarılarına yenilerini eklediği dönemlerde farkında olmadan birçok ilke ön ayak olmuştu. Sülalesinde başı açık tek kişiydi. Toplumdaki klasik evlenme yaşına gelip de kendi rızasıyla evlenmeyen tek bekârdı. Üniversite okumaya gitmeyi başarmış ilk kişiydi. Yaşadığı her bir zorluk ve karşılaştığı her bir engel, ona güç katıyordu.
Doğu-Batı sentezinde kadın olmanın zorluklarını mücadelelerle dolu yaşamında azmederek başarılara dönüştüren, bir zamanlar Mardin Kızıltepe’den çıkmasına bile izin verilmeyen ben Leyla Bilen, aklımda yer edinmiş hedeflerimin büyük resmine odaklanarak ve kalbimde yer edinen büyük inanç, umut ve heyecandan beslenerek hayatta kendim olmayı misyon edinen, kendini yetiştirerek imkansızları mümkün kılmayı amaç edinmiş bir kadının binlerce kişinin yaşamlarına profesyonelce dokunarak hayatına devam ettiği hikayenin baş kahramanıyım. Geçmişimi şöyle bir gözden geçirdiğimde anlıyorum ki aslında yaşam kendini keşfedebildiğin kadar değerli; kendin olabilmeyi başardığın kadar önemli ve kendini gerçekleştirebildiğin kadar mucizevî bir süreç. Engeller sen koyduğun kadar varlarken; mucizeler de sen inandığın ve fark edebildiğin kadar hayatının içindeler. Yüreğinin sesini dinle ve seni sen yapan, heyecanlandıran her ne varsa onun peşinden tüm azmin ve cesaretinle gitmekten sakın vazgeçme! Yaşadığın her anın kıymetini bil ve potansiyelini hatırla: Sen değerlisin! Sen özelsin! Sen değişirsen dünyan değişir ve sen, dönüşürsen yaşamın değerlenir! Sonunda elde edebileceğin her bir zafer ve mucize için hatırla ki ‘Sen buna değersin!’
Leyla BİLEN
‘Ses Ver İlham Ver’ kitabında yer alan Leyla Bilen Hikayesi